İtalya’yı gezecek herkesin ülke hakkında daha genel bir fikir edinebilmeleri için derleyip toparladığım ve mutlaka okumalarını önereceğim İtalya hakkında kısa kısa bilgiler.
Kısaca İtalya notları
Alpler’den Sicilya’nın güney ucuna kadar uzanan zengin topraklarda hayat bulan büyüleyici bir ülke İtalya. Haritadaki şekline bakıldığında bir çizmeyi andıran ülke aslında küçüktür. Kuzeyden güneye ancak 1300 kilometre ve yüzölçümü de 300 bin kilometre karedir. Ancak çok az ülke bugün onun kadar zengin ve çekici, çok az kültür onunki kadar büyüleyicidir. Bir ülke düşünün ki; sanat, edebiyat ve mimaride Dünya’nın en önemli eserlerini yaratmış, tarih boyunca Dünya sahnesine çıkmış en büyük imparatorluklardan bazılarını barındırmış ve yarım yüzyıl önce Avrupa’yı kasıp kavuran 2. Dünya savaşı sonrasında da Avrupa’nın en zengin ve ekonomik açıdan en hareketli ülkelerinden biri olmayı başarabilmiştir. Üstelik bununla da kalmamış, tekstil alanında Dünya’nın tasarım ve üretim atölyesi, yemek alanında Dünya’nın en zengin mutfaklarından biri ve sahip olduğu tarihi ve doğal güzellikleriyle de Dünya’nın en çok bilinen ve en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri olmuştur.
İtalyan Halkı
Kimdir bu İtalyanlar, ne yapar ne ederler diye bir soruyla karşılaşacak olsak muhtemelen bir çoğumuzun aklına, günümüzde herkesin bildiği bazı klişeler gelir (mafya babaları oldukları gibi). İtalyanlar hakkında günümüzde bu tarz belli başlı klişeler olmasına rağmen tipik bir İtalyan hiç olmamıştır ve büyük olasılıkla da hiç olmayacaktır desek yanlış olmaz. Zira İtalyan birliği 1871 yılı gibi yakın bir tarihte ancak sağlanabilmiştir. Bu tarihten önceki İtalya tarihi, özerkliğini ilan eden şehirler, bölgeler, adalar ve İtalya topraklarında gözü olan güçler yüzünden bölük pörçük olmuştur.
Latinler’in ve Etrüskler’in Yunanlar, Lombardlar, Normanlar, Fransızlar ve İspanyollar’la karışımının bir ürünü olan günümüz İtalyan halkı, en az doğal örtüsü kadar büyük bir çeşitlilik gösterir. Ülkenin her bölgesinde farklı etnik grupların karışımı vardır. Güney’de, Araplar, Yunanlılar, Fenikeliler, Normanlar, İspanyollar ve başka etnik karışımlar varken, Kuzey Batı’daki Valle d’Aosta ve Piemonte’de yaşayanlar Fransızlarla yakın bağlar içindedir. Kuzey’deki Alto-Adige’deki çoğu yerlinin anadili Almancayken kuzeydoğudaki etnik ve dilsel karışıma Slovenyalılar da karışmıştır. Kendine has dili ve kültürüyle başına buyruk olan Sardinya halkı bile İtalyan, İspanyol ve başka köklerin karışımıdır.
Geleneklerden veya kültürlerden kaynaklanan ve tarihin eski dönemlerine damgasını vuran İtalya’daki bölgesel ayrılıklar ülkenin birleşmesine karşın hala varlığını sürdürmektedir. Modern medya bir dereceye kadar kültürel bir birliktelik yaratsa da, İtalyanların büyük bir kısmı genellikle tarihlerini yansıtan bölgesel aidiyetlerini korumaktadır. Bir Toskana’lı her şeyden önce bir Toskana’lıdır; İtalyan değil. Ve sonrasında, sadece bir Toskanalı değil, Floransalı, Sienalı ya da Pizalıdır.
Bu bölgesel kimliklerin önemini Venedikliler ile Romalılar ya da Milanolular ile Napolililer arasındaki rekabetten de anlayabilirsiniz. Öyle ki Avrupa Birliği’nin kararıyla otomobil plakalarında sürücülerin nereli olduğunu belirten simgenin kaldırılması bile İtalyan halkının bir kısmının tepkisini çekmişti. İtalyanlar arasındaki bu bölünme, bölgesel kimliklerin ötesinde kültürel, ekonomik ve psikolojik olarak da hissedilebilir. Avrupa ülkelerine olan yakınlığıyla daha ilerici bir ekonomi ve yönetim biçimi geliştiren Kuzey, daha çok sanayileşip, zenginleşirken, Güney bölgesi ya da yerel ismiyle Mezzogiorno (aynı zamanda öğle anlamına da gelmektedir) tarihindeki feodal düzenin de etkisiyle daha az gelişmiştir ve ucuz iş gücüne sahiptir. Bu ekonomik farklılıklar bu bölgelerdeki insanların tuttukları takımlara bile yansımıştır. Örneğin Fiat otomobil fabrikalarında çalışmak için Güney’den Torino’ya gelen işçi kesimi Juventus’u desteklerken, buranın köklü vatandaşları ise genel olarak daha burjuva bir takım olan Torino’yu desteklemektedir.
Ancak tüm bu farklılıklara rağmen İtalyanların ortak noktalarını da küçümsememek gerekir. İtalyan halkı yabancılara karşı samimi, sıcak ve arkadaş canlısıdır. Hangi şehre giderseniz gidin sizi katedraller, palazzo’lar, heybetli kamu binaları, özenli sokaklar ve caddeler ve bunları kavuşturan piazza’lar(meydan) karşılar. Birbiriyle uyum içinde olan bu yapılar nasıl bir sahneyi andırıyorsa, buralara can verip hareketlendiren İtalyanların da hemen hemen hepsi birer oyuncu gibidir. Öyle ki, ünü sanatçı Orson Welles, İtalyanlar için “bu milletin 58 milyonu da oyuncudur” deyip ekler; “ama aralarında birkaç yeteneksizi de vardır; işte onlar da sahnelerde ve filmlerde gördüklerimizdir”.
Gerçekten de İtalyanlar genel olarak doğal ve kendine güvenen insanlardır. Birçoğu için akrabalık ve dostluk ilişkileri olmazsa olmazlarıdır. Akşam üzerleri, passeggiata (bazı Avrupa ülkelerinde happy hours diye geçer) dedikleri, işten çıkıp eve, aileyle beraber akşam yemeği yemeye gitmeden önce kafelerin genellikle sokaklara kurulmuş masalarında sevdikleriyle oturup veya gruplar halinde toplanıp iş, politika ya da futbol hakkında koyu sohbetlere dalarlar. Güzel giyinmek yada iyi bir görünüm çizmek(bella figura) bir çoğu için önemlidir. Bu nedenledir ki İtalyan moda ve tasarım sektörü bugün büyük bir sektördür ve İtalyanlar giyim kuşam konusunda birçok millete göre daha yetenekli ve başarılılardır.
Sayılarla İtalya
Coğrafya: İtalya’nın yüzölçümü 301.245 kilometre karedir. Çizme biçimi, kuzey batıda Fransa’yla sınır oluşturan Alpler’den, güneydoğuda çizmenin topuğundaki Puglia’ya kadar 1.200 km uzunluktadır. Ülkenin üç büyük gölü vardır. Bunlar sırasıyla Maggiore, Como ve Garda gölleridir. Bu üç gölün aşağı kısmındaki Po Nehri’nin verimli deltası Alpler’le, yarımadanın ortasından sıcak güneye duvar gibi uzanan Apenninler arasında yer alır. Ülkenin başlıca nehirleriyse Roma’da Tiber, Toscana’da Arno ve Tirol Dolomitleri’nin arasından kıvrılan Adige’dir. Adriyatik Denizi’nin karşı kıyısında ise eski Yugoslavya’nın kayalık kıyıları uzanmaktadır.
Ülkenin batı kıyısının açıklarında Sardinya adası (Fransa’ya bağlı Korsika’nın hemen güneyinde) ile daha aşağıda, çizmenin burnunda Akdeniz adalarının en büyüğü olan Sicilya yer alır. Ayrıca ülkenin güneyinde bulunan, Napoli’deki Vezüv ve Sicilya’daki Stromboli ile Etna yanardağları halen aktiflerdir. Ülkenin en yüksek noktası ise (aynı zamanda Batı Avrupa’nın da en yüksek noktasıdır), İsviçre ve Fransa sınırında yer alan 4.807 metre yüksekliğindeki Monte Bianco’dur(Mont Blanc).
Nüfus: İtalya’nın nüfusu 2016 itibariyle 59 milyondur. Ülkenin 1955 yılındaki nüfusu 48 milyondu. Bu da ülkenin Avrupa’nın en düşük doğum oranına sahip ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.
Başkent: Roma (Nüfusu 2.8 milyon).
Diğer büyük şehirler sırasıyla Milano (1.3 Milyon), Napoli(1 Milyon), Torino, Cenova, Palermo, Bologna, Floransa, Catania, Bari ve Venediktir.
Hükümet: İtalya, 1948 anayasasıyla 20 bölgeye ayrılmış ve bir eyaletler cumhuriyeti olmuştur. Tamamen Başbakan’a bağlı olan hükümetin üyeleri, Senato’nun 322 üyesi ile daha etkili olan Millet Meclisi’nin 630 üyesi arasından seçilir. Hükümetin görev süresi 5 yıldır.
Din: İtalya nüfusunun yüzde 98’ini Katolik, yüzde 2’sini ise Protestan, Yunan Ortodoks, Yahudi ve gün geçtikçe büyüyen Müslüman göçmenler oluşturuyor.
İklim: Genel olarak italya’da kışlar ılık, yazlar ise sıcak geçer ancak ülkenin konumu ve topoğrafik çeşitliliğinin sonucu olarak değişik birçok iklimsel özellikler de görülebilir. Hava güneye gidildikçe genelde sıcak ve kurulaşır. Alpler, Apenninler ve güneyin yüksek kesimlerinde kışlar, kar ve sıcaklığın sıfırın altına düşmesiyle şiddetli geçebilir. Ülkenin geri kalan kuzey ve orta kısımlarında kışlar daha kısa sürer. İlkbahar genellikle kısa, sonbahar ise daha uzun sürer. Yazlar bütün ülkede sıcak geçmesine karşın özellikle güneyde çok daha sıcak ve kuraktır. İtalya’daki hava sıcaklığı, kışın gün içerisinde -10 ile +14 C arasında, yazın ise +18 ile +33 C (bazen bu sınırı da aşabiliyor) arasında değişmektedir.