Amsterdam Hakkında İlginç Bilgiler
Amsterdam; Hollanda’nın kültür, sanat, eğlence ve finans merkezi. Şehir; barındırdığı güzel kanalları, tarihi evleri, müzeleri, kozmopolit yapısı ve ziyaretçilerine sunduğu eğlenceli ve hoşgörülü ortamıyla Dünya’nın en çok turist çeken ve Türklerin de en çok görmek istediği şehirlerden biri. Amsterdam’da gezilip görülecek o kadar çok yer var ki saymakla bitmez! Bu yazımda Amsterdam’da bu gezilip görülecek yerlerden çok, şehir hakkında muhtemelen daha önce hiç duymadığınız ve sizi çok şaşırtacak ilginç bilgilerden bahsedeceğim. İşte size Amsterdam hakkında muhtemelen daha önce hiç duymadığınız o ilginç bilgiler!
Bataklık üzerine kurulmuş bir şehir Amsterdam
Evet yanlış duymadınız Amsterdam’ın neredeyse büyük bir bölümü su ve bataklık üzerine kurulmuş. Amsterdam’da gördüğümüz o şirin evlerin tümü de bu sağlam olmayan zemin üzerinde inşa edildiği için direklerle desteklenmiş durumda. Örneğin Central Station’un yaklaşık 6000 direk üzerinde durduğunu biliyor muydunuz? Her evde ortalama 5-10 arası direk olduğu göz önüne alındığında ise Amsterdam’ın 10 Milyon’dan fazla direkle ayakta durduğunu söylememiz mümkün!
Avrupa’nın en alçak deniz seviyesinin altındaki şehri Amsterdam
Amsterdam Avrupa’nın en alçak şehri ve şehrin büyük bir kısmının da deniz seviyesinin altında olduğunu biliyor muydunuz? Bu durum aslında bütün Hollanda için geçerli çünkü ülkenin yaklaşık dörtte biri deniz seviyesinin altında kalıyor. Mesela Amsterdam’da şehir kenarında denizi tutan setler olmasa şehrin 4’te biri sular altında kalabilir. Çarpıcı bir örnek vermek gerekirse Amsterdam’da şehre ilk ayak bastığınız yer olan Schipol Havaalanı bile 4.5 metre deniz seviyesinin altında!
Çok kültürlü, çok dilli ve LGBT dostu Amsterdam
Amsterdam Dünya’nın en kozmopolit şehirlerinden bir tanesi. Şehirde 175 milletten insanın yaşadığı söyleniyor ve bunların toplam nüfusa oranı 2016 yılında yaklaşık olarak %22’ydi. Dünya üzerinde resmi olarak tanınmış 194 ülke olduğunu göz önüne alırsak Amsterdam için adeta küçük bir Dünya dememiz mümkün. Öyle ki sabah kahvaltınızı Fransız bir cafe’de yaptıktan sonra gidip Türk bir berbere traş olabilir, öğle yemeğinizi bir Lübnan restoranında yedikten sonra Avustralya’lı bir barda içkinizi yudumlayabilirsiniz. Şehir Almanya, Belçika, Lüxembourg ve Fransa’ya olan yakınlığı nedeniyle şehir nüfusunun büyük çoğunluğu birden fazla dil konuşabiliyor. İngilizce ve Almanca en çok konuşulan yabancı dillerden. Çok basit bir ingilizceyle bile Amsterdam’ı tek başınıza kolaylıkla gezebilirsiniz. Amsterdam ayrıca LGBT evliliğe izin veren Dünya’nın ilk başkenti. Ülke’de 2001 yılından beri hem cinsler arası evlilik yasal ve bu tarihten itibaren de binlerce evlilik yapıldı.
Bisiklet cenneti Amsterdam
Amsterdam deyince akla ilk gelen manzaralardan biridir bisikletler zira Dünya’nın en bisiklet dostu şehirlerinden biri Amsterdam. Şehrin yapısı bisiklet kullanımına oldukça uygun olduğu ve araba kullanımı da çok teşvik edilmediği için şehir nüfusunun yaklaşık %60’a yakını günlük olarak bisiklet kullanıyor. Şöyle ki Amsterdam’ın nüfusu ortalama 800 bin civarı iken şehirde yaklaşık 1 Milyon bisiklet var! Biz alışık olmayanlar için kaza tehlikesi olsa da aslında Dünya’nın en güvenilir bisiklet kullanımının olduğu yer. Bisiklet yollarının uzunluğu ise 3500 km’den fazla. Bisiklet cenneti olan bir yerin bisiklet mezarlığı olması da kaçınılmaz tabi. Yetkililerin verdiği bilgilere göre her yıl Amsterdam kanallarından binlerce hurda bisiklet çıkarılıyor. Ayrıca bisiklet hırsızlığı da şehrin en yaygın hafif suçlarından biri 🙂 Son olarak uyarmakta fayda var, sarhoşken ya da ışıksız bisiklet kullanmak kesinlikle yasak ve cezası var.
Sigara yasak, marihuana ve haşhaş yasal ve seks işçiliği yapmak serbest
Amsterdam’da kafe ve restoranlarda sigara içmek yasakken devlet coffeshop dedikleri kafelerde kişisel kullanım için düşük miktarlı marihuana ve haşhaş satın alıp tüketmeyi yasal hale getirmiş. Ayrıca bu coffeshoplarda alkol almak da yasak. Coffe shop’lar Amsterdam’da Red Ligh District denilen (Türkçesi Kırmızı Fener Mahallesi) bölgeden sonra en meşhur “kötü” üne sahip ikinci yerler diyebiliriz. Şimdi gelelim Red Light District’in hikayesine.
Bu mahalle ülkede yasal seks işçiliğinin yapıldığı ve ünü çoktan ülke sınırlarını aşan Dünya’nın en meşhur genelev bölgesi. Buradaki genelevlerin çoğunda mahalleye bakan bir pencere var ve bu işi yasal olarak, devletin belirlediği şartlar altında yapan kadınlar bu camekanlarda müşterilerini cezbedip içeri çekmeye çalışıyor. Bu mahalle bu yönüyle ün yapmış olsa da şehrin en güvenli ve en turistik yerlerinden biri. Hatta şehrin en önemli kilisesi olan Oude Kerk kilisesi de bu mahallenin tam ortasında yer alıyor. Hükümetin hem coffeshopları hem de seks işçiliğini bu denli yasal hale getirmesinin başlıca nedeniyse kurallarını kendi belirleyip bunları kontrol altına almak istemesi.
Dünya’nın en güvenli ve en yaşanılır şehirlerinden biri Amsterdam
Öyle bir şehir düşünün ki 175 milletten insan yaşasın ve sakinlerine de bu denli özgürlükler sunsun ama bu şehir aynı zamanda Dünya’nın da en güvenli şehirlerinden biri olsun. Evet yanlış duymadınız zira Amsterdam’daki suç oranı Avrupa’nın herhangi bir başkentine kıyasla çok daha az durumda ve bu da şehri Dünya’nın en güvenilir ve en yaşanılır şehirlerinden biri yapıyor.
Kanallar ve Köprüler şehri Amsterdam
Amsterdam’daki kanalların uzunluğunun 100 km’yi bulduğunu biliyor muydunuz? Her ne kadar Venedik’teki kanallar sayıca çok az bir farkla Amsterdam’dan fazla olsa da, Amsterdam da muhteşem güzellikteki 165 kanalı ve bu kanallara eşlik eden 1500’den fazla köprüsü ve 90 tane adası ile en az Venedik kadar havalı! Bu arada Amsterdam’da şehrin her yerinde karşınıza çıkan ve üzerinde instagramlık fotoğraflar çektirebileceğiniz köprülerin sayısının Venedik’tekinden tam 3 kat daha fazla olduğunu da söyleyelim. Sayıları 1500’ü bulduğu için köprüler Amsterdam denilince kesinlikle akla gelen ilk birkaç şeyden bir tanesi.
Amsterdam’ın Tekne Evleri
Amsterdam’ın kanallar şehri olduğunu söylemiştik. Bu kanallar, şehrin her yerini sarıp uzunlukları da 100 km’yi bulunca sadece taşımacılık anlamında değil başka amaçlara da hizmet etmeye başlamış. Bunlardan bir tanesi de sayıları günümüzde 3000’i bulan tekne evler. Özellikle 2. Dünya savaşından sonra şehirdeki konut yetersizliği yüzünden kullanılmaya başlanan bu evler o zamanlarda daha çok fakir kesim ve öğrenciler tarafından tercih ediliyordu. Zira henüz elektrik ya da kanalizasyon bağlantısı olmayan bu tekne evlerde yaşamak pek de tercih edilen bir durum değildi. Ancak daha sonraları özellikle 60’lar ve 70’lerde daha modern tekne evler yapılmaya başlanıp, elektrik sıkıntıları da giderilmeye başlanınca durum tersine dönmeye başladı.
Son olarak 2005 yılında yapılan düzenlemeyle bütün tekne evlerin kanalizasyona bağlantısı da zorunlu hale getirildi. Bugün bu tekne evlerde şehrin zenginleri yaşıyor diyebiliriz. Kanal turu sırasında rehberimizin gösterdiği yukarıdaki (üst foto) tekne evin fiyatı ne kadardır dersiniz? Hemen söyleyelim 2.1 Milyon Euro! Yani türk parasıyla 8 Milyon Türk Lirası’ndan fazla. O yüzden Amsterdam’da dededen arsa kalanlar değil de tekne ev kalanlar daha şanslı sanırım J Bu arada son olarak bu tekne evlerin kanalda dolaşma izinleri olmadığını ve belirli bir yerde demirlemeleri gerektiğini de belirtelim.
Kahve severler Amsterdam’da
Amsterdam sakinlerinin Dünya’nın en çok kahve tüketen insanları arasında olduğunu biliyor muydunuz? Hatta Amsterdamlıların kahve tüketiminde İskandinav ülkelerinden sonra ikinci sırada oldukları söyleniyor. İstatistiklere göre Amsterdam’da günde kişi başı en az 3-4 bardak kahve tüketiliyor.
Dünya’daki tek kedi teknesi Amsterdam’da
Amsterdam’da yer alan Poezenboot’un Dünya’daki ilk ve tek kedi teknesi olduğunu biliyor muydunuz? Amsterdam’da Central Station’ın batısında Singel kanalı üzerinden yer alan Poezenboot kedi teknesi gönüllülerce işletilen ve evsiz kedilere ev sahipliği yapan bir tekne ve Dünya’da eşi benzeri yok. Hikayesi ilk olarak 1968 yılında güzel kalpli kadın Henriette van Weelde’in artık evine sığmayan yardıma muhtaç kediler için bir tekne almasıyla başlayan Poezenboot, bugün resmi bir statüye sahip ve gönüllülerce işletilen Dünya’nın ilk kedi teknesi. Tekne aynı zamanda kedi sever Amsterdam’lıların ve turistlerin de uğrak yerlerinden bir tanesi. Amsterdam’a gittiğinizde siz de Poezenboot’daki sevimli kedi dostlarımızı ziyaret edebilir, hatta destek amaçlı şirin tişörtlerinden satın alabilirsiniz. Çarşamba ve Pazar günleri kapalı olan tekneyi diğer günler 13:00-15:00 arası ziyaret edebilirsiniz. Poezenboot Adres: The Catboat, Singel 38.G 1015 AB Amsterdam.